Bir kadının yaşamını jinekolojik açıdan etkileyen 3 kritik evre vardır:
Tüm bu süreçlerde hiçbir jinekolojik sorunla karşılaşmamak pek mümkün değil. Rutin kontrol ve muayeneler, en korkulan jinekolojik hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Bu sebeple her kadının; şikayeti olsun ya da olmasın, periyodik olarak jinekolojik muayeneden geçmesi gerekir. Bu yazımızda bir kadının yaşamı boyunca karşılaşabileceği en yaygın jinekolojik sorunları masaya yatırdık.
Üreme çağındaki sağlıklı her kadın 21 ila 35 günde bir adet görür. Adet kanamaları ortalama 5 ila 7 gün sürer. Adet döngüsünün 21 günden kısa ya da 35 günden fazla olması durumunda adet düzensizliğinden söz edilebilir. Buna ek olarak, kanama süresi ve miktarı da önemlidir. Mevsim geçişleri, iklim değişikliği, stres, boy / kilo orantısının bozulması vb sebeplerle, yıl içerisinde sık ya da seyrek adet görme sorunu yaşanabilir. Regl takviminin sürekli olarak şaşması durumunda bunun nedenleri mutlaka araştırılmalıdır.
Vajinal enfeksiyon, özellikle de aktif cinsel yaşantısı olan kadınların sıklıkla karşılaştıkları bir sorundur. Akıntı, kaşıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı, vajinal koku gibi günlük yaşantıyı etkileyen birçok rahatsızlığa sebep olur. Mutlaka bir jinekolog tarafından değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir.
Tıp literatüründe disparoni olarak adlandırılan ağrılı cinsel ilişki; ilişkiden önce, ilişki sırasında ya da ilişkiden sonra ortaya çıkan, tekrarlayan ağrılardır. Kadınlarda ağrılı cinsel ilişkiye sebebiyet veren faktörler; psikolojik de olabilir fizyolojik de. Vajinismus, vajinal enfeksiyonlar, vajinal kuruluk, kızlık zarının yapısı, idrar yolları enfeksiyonları ve rahim sarkması, ağrılı cinsel ilişkiye yol açan en yaygın nedenlerdir. Bir kadın disparoni sorunu yaşıyorsa şu konularda rahatsızlık hissedebilir:
Polikistik over sendromu, kadınlar arasında oldukça yaygın görülen bir hormon bozukluğudur. Araştırmalar her 10 kadından 1’inin polikistik over sendromundan etkilendiğini gösteriyor. Kadınlar genetik yatkınlığa,, androjene veya insülin direncine bağlı olarak bu sorunu yaşayabiliyorlar. Polikistik over; obezite, akne, vücudun belli bölgelerinde aşırı kıllanma, diyabet, adet düzensizliği ve infertilite gibi ciddi sonuçları olan bir sorun. Normal kiloda olmak hastalığı kontrol altında tutmak açısından son derece önemli. Polikistik over, düzenli jinekolojik muayenelerle mutlaka takip edilmelidir.
Infertilite yani kısırlık, değişen yaşam koşullarıyla birlikte artış gösteren bir sorun. Infertilite, kadınların gebeliği taşıyamaması ya da gebeliğin oluşamaması durumudur. Yaygın nedenleri arasında; sigara tiryakiliği, obezite, stres gibi yaşam tarzıyla ve koşullarıyla ilişkili durumlar da yer alır; polikistik over gibi tıbbi durumlar da. Günümüzde bu sorunu yaşayan birçok kadın, doğru bir jinekolojik destek ve tedaviyle hamile kalabilmektedir.
Tıp literatüründe üriner inkontinans olarak adlandırılan idrar kaçırma sorunu; vajinal doğum yapmış veya östrojen seviyesi düşmeye başlamış 35 yaş üzeri kadınlarda ya da menopozla birlikte, oldukça sık görülen bir sorun. Kadınlarda vajinal genişlemeye bağlı gündeme gelen idrar kaçırma problemlerinden, günümüz teknolojisiyle kısa sürede ve zahmetsiz bir şekilde kurtulmak mümkün.
Jinekoloğa Ne Zaman Başvurmalı?
Kadınlar genital sağlıklarını ilgilendiren her türlü konuda jinekolojik destek almaktan çekinmemelilerdir. Bir jinekoloğa danışmak, her zaman kendi kendine teşhis koymaktan daha iyidir. Olası kadın hastalıklarının önüne geçmek ve genel jinekolojik sağlığı korumak açısından herhangi bir şikayet gündemde olmasa dahi rutin kontrol ve muayeneler aksatılmamalıdır.