Düşük, gebeliğin 24. haftadan önce son bulduğu durumları tanımlayan bir ifadedir. İlk 3 ayda gerçekleşen düşükler, erken düşük olarak adlandırılmakta ve yapılan düşükler genel olarak da bu evrede gerçekleşmektedir. Düşükle sonuçlanan gebelikler için en çok merak edilen konulardan bir tanesi de, düşük sonrası tekrar gebe kalınıp kalınamayacağıdır. Düşük, yeni ve sağlıklı bir gebeliğin tekrar oluşabilmesi için, sağlıksız gebeliğin sonlanması anlamına gelmektedir. Altında yatan farklı nedenler olmadığı ve tek bir düşüğün yapıldığı durumlarda, düşük sonrası, takip eden süreçte gebe kalınabilir. Ancak, ilk düşük ileri haftalarda gerçekleşmişse ya da daha önce yaşanan bir düşük hikayesi varsa, bazı tetkiklerin yapılması ve gebeliğin sonrasında planlanması gerekmektedir.
Erken ya da geç evre gebelik kayıpları, anne adayları için oldukça zor bir durumdur. Bazı kadınlar, meydana gelen düşükler sonrası kendilerini suçlama eğiliminde olurlar. Bedensel olarak yorulmak, fiziksel aktiviteler, gündelik rutinler düşüğe yol açmamaktadır. Rahim içerisine sağlam bir şekilde yerleşen bebeğin gündelik aktivitelerle düşmesi beklenen bir durum değildir.
O halde, düşük neden olur?
Erken düşüklerin büyük bir kısmı bebekteki kromozom bozukluklarından kaynaklanmaktadır. Gebelik sürecinin beklenmedik bir şekilde sonlanmasına yol açtığı düşünülen faktörler şu şekilde sıralanabilir:
Bu ve benzeri; genetik, anatomik ve pıhtılaşma sorunları sebebiyle düşükler meydana gelebilmektedir.
Düşükler ağırlıklı olarak ilk 3 ayda meydana gelmektedir. Gebeliğin ilk ayları, anne adayları için oldukça kritiktir. Özellikle de riskli gebelik durumlarında, gözlemlenen her farklılık ve detay, gebelik sürecini takip eden kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla paylaşılmalıdır. Hangi durumların risk teşkil ederek düşük belirtileri olarak kabul edildiği konusunda bilgi sahibi olunmalı ve dikkat çeken semptomlar doktora zamanında aktarılmalıdır. Başlıca düşük belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Düşük riskine yol açabilecek faktörlerin iyi analiz edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması, gebelik sürecinde gerekli olabilecek sağlık taramalarının doğru zamanda yapılması, tekrarlayan düşük problemleri yaşayan kadınlarda nedenlerin araştırılması ve tedavi edilmesi oldukça önemlidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yuliya Doster, sağlıklı gebelik oluşumu ve devamını kapsayan süreçleri, kendine ait olan Op. Dr. Yuliya Doster Klinikte başarıyla yürütmektedir. Riskli ve yüksek riskli gebelik takibi de yapan Yuliya doster’in, düşük uzman doktoru bursa aramaları için iletişim bilgileri sosyal medya hesaplarında ve web sayfasında yer almaktadır.
Tüm gebelikler için ilk 3 aylık süreç önemlidir. İlk 3 ayda meydana gelen ağrısız ve sancısız kanamalar düşük tehlikesi olarak değerlendirilmektedir. Kanama, gebelik süreci için bir tehdit unsuru olsa da, bazı durumlarda gebeliğe bağlı olmayan nedenlerle de kanama meydana gelebilmektedir. Bu durumda yapılması gereken ilk şey doktorla iletişime geçmek olmalıdır. Gebelik sürecini takip eden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, ultrasonla yapacağı muayenede kanamanın risk teşkil edip etmediğini kolaylıkla gözlemleyebilmektedir. Doktor, düşük tehlikesi tespit etmişse, gerekli gördüğü durumlarda, ilaç takviyesi yapabilmektedir. İlaçlar oral, vajinal ya da iğne ile uygulanabilmektedir. Bunun dışında düşük tehlikesi yaşayan kadınlara, yorucu gündelik aktivitelerden, ağır sporlardan kaçınmaları ve istirahat etmeleri tavsiye edilmektedir.
Bursa’da kadın hastalıkları ve doğum denilince akla ilk gelen isimlerden bir tanesi de Op. Dr. Yuliya Doster’dir. Gebelik, riskli gebelik, tekrarlayan düşükler gibi perinatolojik uzmanlık gerektiren konular ve düşük doktoru bursa iletişim için Op. Dr. Yuliya Doster Kliniği arayarak randevu oluşturabilirsiniz.